Bir denizci kenti: Hamburg
Almanya’nın Berlin’den sonra 2. büyük kenti olan Hamburg, Elbe ve Alster nehirlerinin kesiştiği noktada, Avrupa’nın da en büyük
liman şehirlerinden biri olarak gözümüze
çarpıyor. Siz siz olun gerek Almanya gezilerinde
gerek de akraba ziyaretlerinizde kanallar şehri olarak da bilinen Hamburg
ziyaretinizi ihmal etmeyin...
350 yıllık
balık pazarı
Hamburg'daki Alster Gölü, doğa ile iç içe
yaşamak isteyenlerin merkezi. Göl çevresinde güneşlenenler, koşanlar, bisiklete
binenler ve çimlere uzanıp dinlenenler, gölde yüzen kuğuları seyredip huzur
buluyor. Göl yelken ve kürek sporcuları için de bir cennet. Göl yakınındaki
Mamali Camii ise ilginç mimarisi ile dikkat çekiyor. Hamburg'un ünlü mekanlarından biri de Balık Pazarı… 350 yıllık geçmişe sahip olan Reeperbahn Caddesi
üzerindeki pazarda, envayi çeşit deniz ürünlerinin yanı sıra, sebze ve meyve de
var.
Tarihle iç
içe
1200 yıllık geçmişe sahip Hamburg, müzeler,
tabiat parkları, doğal gölleri ve tabi ki köprüleri ile gözalıcı… Dünyanın
başka hiçbir kentinde bu kadar çok köprü yok. Bazılarına göre Çar Deli Petro,
bazılarına göre de Büyük Petro'nun bataklıktan var ettiği Rusya St.
Petersburg'da 342 köprü olduğunu duyunca şaşıranlar, Hamburg'un tam 2 bin 302
köprüsü olduğunu öğrenince, ne söyleyeceğini bilemiyor. Bu ilginç ve eğlenceli
şehrin Rathausmarkt bölgesi, alışveriş merkezleri, kafe ve restoranları ile
ünlü… Caddeye asıl beğeni katan ise, Rönesans mimari anlayışı ile yapılan ve
120 yıldır ayakta duran belediye binası… Barok tarzdaki St. Michael Kilisesi
ise tam 984 yıl önce 1033 yılında inşa edilmiş. Gotik tarzı Aziz Nikolai
Kilisesinin tarihi de 1874'e uzanıyor. Yapıldığı dönemde 150 metre yüksekliği
ile dünyanın en yüksek yapısı unvanını kazanmış ama, kısa sürede de kaybetmiş.
Yemeklerine
alışamayanlar için; Türk lokantaları
Dünyanın en kısa kitabı ‘'İngiliz mutfağı''
derler ama Alman mutfağının da ondan aşağı kalır yanı yok. Tüm Almanya'da olduğu
gibi Hamburg'da da yemek kültürü zengin değil. Sosis, bira patates üçlüsü…
Alman birasının ve çeşitlerinin ise üzerine yok… Genelde domuz etinin hakim olduğu Alman mutfağı, Türk dönerini öğrenince
rahatlamış. Almanlar bu kentte yaşayan 100 bini aşkın Türk sayesinde, lahmacun
ve pideyi de öğrenmiş.
vayy be. tam benlik muhteşem!!
YanıtlaSilyazı için teşekkürler...
YanıtlaSil